Çal Keke Çal

Sevgili çalışma arkadaşım Oktay;



Sana bu satırları 2 gündür piskoljimi eline geçiren halusiyonik videoyu izlerken yazıyorum... Dilimde Çal Keke Çal parmaklarım klavyenin ucunda. Nasıl bir müziktir, nasıl bir söz ve nasıl bir dans ki bu 2 gündür beni kendine bağladı. Bağımlı oldum halim harap, ben çektim sende çek emi Oktay ne diyim elin ıslakken tokalaşmak zorunda kal, bedava kornet kapakların kaybolsun da bulamayasın Oktay :)

Olurda bu satırları google indexler birileri tesadüfen okursa filan " Arkadaşlar sakın videoyu izlemeyin" demekten kendimi alamıyorum bu bir nevi görev bir nevi nöbettir benim için, ben yandım başka Oktay'lar yanmasın...

Güncelleme:
Kendime akşam sağlam bir döner bıçağı alacam Oktay :) Umarım yarın off günün değildir.

Dünden bu güne neler değişti!

Uzun bir aradan sonra yine ben buralarda,

Evet en son yazdığım yazı 3 nisan 2010 tarihinde girmişim üzerinden 3 koca yıl geçmiş gibi gözüküyor. Bu süre zarfında neler yaptım derseniz hayatım da çok büyük değişiklikler olmadı desem yalan olur. 3 Nisan 2010 da İzmir den yazıyordum 23 Mayıs 2012 bu satırları İstanbul'dan yazmaktayım. Evet en büyük aşkım İzmir'den ayrıldım. Çalıştığım firmayı değiştirdim ve işi evi kısacası tüm hayatımı İstanbul a taşıdım.

15 Temmuz 2011 'den beri İstanbul da yaşamıma devam ediyorum. İlk başlarda süreç çok sancılı oldu hayatımın son 10 yılını geçirdiğim aşık olduğum şehirden uzakta, karmaşanın trafik fiziken ve ruhen beni çok yordu. İnsan garip bir varlık her şeye alışıyor, istanbul da yaşamaya bile.

İstanbulu yaşamaya son bir yıldır başladım diyebilirim. İlk bir sene çok sancılı geçti, yeni düzen, yeni ofis, yeni arkadaşlar, yeni işler, yeni müşteriler filan derken göz açıp kapatana kadar geçti. Yeni yeni tadını çıkarmaya başladım garip bir şey fark ettim çocukluk yıllarımda top koşturduğum o uzun sokaklar meğerse ne kadar kısaymış, çocukluğumun geçtiği o kocaman ev küçücük geliyor artık. Yürümekten büyük zevk aldığım istiklal caddesi bile bir alsancak, kordon boyu etkisi yaratmıyordu bende.

İş anlamında güzel projeler çıkardık, kendimi geliştirdim diyebilirim. Satış ve müşteri ilişkileri tecrübem burada kimsecikler de yokmuş onu fark ettim. Demek ki neymiş bir meslek ile ilgili diğer meslekler hakkında bilgi sahibi olmak insanı pekiştiriyormuş. Gerçi şuana kadar öğrendiklerim aslında tecrübe deyip geçtim, bu kadar çok işime yarayacakları aklıma gelmezdi.

Son olarak zaman su gibi akıp geçermiş, geri sadece hatıralar bayramlarda çekilen mesajlar fotoğraflar kalırmış. Anı yaşadığıma hiç bu kadar pişman olmadığımın en büyük kanıtı bu blog. İlk yazılarımı yazarken ki ben ile şimdiki ben arasında çok farklar var.

Kendinizi sevin.

Gitti kontor geldi kuruş en hesaplı kazık kimde ?

Gsm operatörleri son yapacaklarınıda yaptılar kontor devrini kapatıp kuruş devrine geçiş yaptılar, bunu gsm oparatörleri kurulmaya başladığı zamanlarda biz çeşitli mecralarda sürekli dile getiriyorduk fakat 2010 yılına nasip miş :)

Merak ettiğim başka bir konuda bu dönüşümün GSM operatörlerine sağlamış olduğu haksız kazancları?

Olan gençliğe kontorle yaşan öğrenci kesimine oldu, yine operatörler onları daha çok harcamaya itmek için türlü türlü hikayeye başvuracağa benziyor.

Neyse aman dikkat diyelim...

Kavram kargaşası içerisindeki internet dünyası

Merhabalar,

Çok uzun bir aradan sonra tekrar yazma fırsatı buldum değerli dostlarım. Bu zaman aralığında koca bir yılı devirdik üzerine yeni ofiise taşındık, üzerine yeni projelere başladık ve bunların üzerine birde aldığın fazla kiloları ekleyince yazmak için gecerli nedenlerimiz kalmıyor. Tabi twitter denilen micro blogta her gün bişiler paylaşıyor olmam da Reklam Mühendisi bloğumu da yazmama bir parçada olsun etki etti. Follow me yapabilmek için adresim http://www.twitter.com/fazlitemizel den yazdıklaırmı takip edebilir geyik muhabbetlerimize ortak olabilirsiniz.

Bu gün sizlerle çok zamandır inatla savunduğum ve bir çok yerde de sürekli bahsettiğim internnet dünyasındaki kavram kargaşasından bahsedeceğim. Sürekli karşımıza çıkar çeşitli sohbetlerde, sitelerde, dergilerde insanlar çeşitli kavramları isminin önünde sıfat olarak kendisine yakıştırır ve bundan bahsetmek o kişiye biraz ego tatmini birazda eksantirik bir haz verir.

Örneklemeler le hemen başlayalım;

İnternettin ülkemize girmesyle bende 1997 senesinde internet ile haşır neşir oldum, 1999 senesinde ise bu internet denen yapıda mikro yapıların nasıl kurulduğu üzerine deneyimlerimi pekiştirip tripod v.b ucretsiz sunucu ve subdomain firmalarıyla ilk web sitesi deneyimlerimi paylaşmaya başladım. O zamanlar WEBMASTER kavramı yeni yeni yerleşmeye başlamıştı hafızalarımızda, ama işimize olan saygımızdan önüne gelen ben webmasterim ben şunu yaparım ben bunu aparım diye sallayıp dolanmıyordu ortalıklarda. Bunda birazda internet kafelerin azlığı ve bilgisayarların sadece oyun konsepti için yaratıldığını düşünen insanlların sayısının fazlalığı ve dial up modemlerle bağlanma eziyetine katlanma ma da etkili oluyor olabilir.

Yıl 2010 üzerinden 13 sene geçmiş forumlarda az bi dolaşın, bloglara bakın herkes de ben webmasterim ben bu işin kralıyım ben şunu yaparım ben bunu yaparım diye dolanıp duruyor. Ama iceberg in tabi görünen yüzü, çünkü internet ülkemizede yayılmnaya başlamasıyla internet teknolojileride gelişmeye başladı. Webmaster amcamlar belirli iş konularında uzmanlaşmaya başladı. Mesala kendimden örnek verirsem tasarım ve yazılım mimarisi konularında yetenekli olduğun için interface designer denilen arayüz tasarımcılığı  alanında çalışıyorum. Bu gün bir forumda i ilanına ilişti gözüm, Bir firma artan işlerini yetiştiremediği için istanbulda ikamet eden webmaster arıyordu. Sonra ilanın içeriğine bakınca epeyce şaşırdım.

Bu firma web tasarımından anlayan, Php ve Asp dillerinin en az birinden anlayan, seo konusunda deneyimli, xhtml, css ve Js den anlayan MySQL veri tabanı konusunda deneyimli bir webmaster arıyorlardı. düşününce bu firmanın kavramları daha doğrusu aradığı nitelikteki personelin yeteneklerinin süper üstü olması gerektiğine inanıyordu. 1997 yılından bu güne çeşitli web siteleri, çeşitli firmalarda, kendi firmamda çalıştım ve deneyimlerimin bana verdiği tecrübe bir insan her şeyi bilemez bilsede her şeyi hakkıyla yapamaz. Yaptığın arayüz tasarımları genellikle müşterilerim ve patronlarım tarafından bu güne kadar beğenilmiştir.Her türlü yazılıma arayüz yapmışımdır Php ASP Js v.b ama hiç bir zaman ben webmasterim dememişmdir kendime zira şuanda webmaster denilen kişileri google, microsoft, adobe bile işe almıyor. Diyor ki işinin ehli ol, her işi yapacaını bir işi adam gibi yap bize yeter.

Dedim ya zor yani bu ülkede çalışan, emekci olmak herkes her işini tek bir kişiye yaptırmak istiyor.

saygılar,

Ünlülerle geyik yapmanın yeni adı " twitter "

Bu twitter denen şeyi duyalı 2 sene oldu, ilk başlarda bilgi teknoloji dergilerinden haberdar oldum, sonra ünlü amerikalılar sayesinde ısındım ve en sonunda benim de bir tane sürekli yayın yapan twitter hesabım oldu. girmek isterseniz diye de yazayım twitter.com/fazlitemizel. İlk başlarda sıkıcıydı sürekli birşeyler paylaşmak boş salonlara opera yapmak gibiydi. Ama followerslarıız arttıkça iş epeyce zevk verir hale geldi. Mela takipleriniz arasına Gazetecilerden, Ahmet Hakan, Cüneyt Özdemin pek sevmem ama Oray EĞin i eklerseniz günün nabzını bi nebze tutarsınız... Mutalaka olmamalılar listesine gelirsek;

Ahmet HAKAN
Cüneyt ÖZDEMİR
Oray EĞİN
İclal Aydın
Özge UZUN
Rahşan GÜLŞAN
Gani MÜJDE
Ece VAHAPOĞLU
Ersin DÜZEN
Şahnaz ÇAKIRALP
Erdil YAŞAROĞLU
ve adını sayamadığım diğer 88 kişi :D
bunlar benim fav. listemde gündemden dem vurmak için bunların twittleri epey etkili oluyor...
sonrasında zaten sizleride takip etmeye başladıklarında sizde zevk almaya başlıyorsunuz sosyal medyanın bu sanal çekiciliğinden.

Güzel olmadı ama, neyse hedef 2014 WorldCup

Bu gün Bursada mükemmel bir atmosfer vardı, çok güzel olmadı ama idare eder bir futbolla 2-0 Ermenistanı yine devirdik. Pek sevinmedim açıkcası macın skoruna, gerçi siyasi olarak bakarsak sevindirici bir skor ama futbollda siyasete yer yok.

Güzek halil ve servetin golleriyle Fatih hocayı uğurladık Bursa Atatürk Stadından yeni maceralara, her yered bir tartışma ne olacak, kim gelecek, yeni hoca kim olsun, yerli mi yabancımı, brezilyalımı  rumen mi gibilerinden gündem yine yaratıldı.

Aslında farkında olmadığımız bir konu vardı biz hala profesyonellik, alan uzmanlığı konularında hala daha annanemizin sistemini kullanıyoruz. Halbuki dünyada artık trend değişti, inter ve iletişim teknolojilerinde ki yeniliklerle sınırlar, engelleler aşırı sa milliyetcilikler kalktı. Bakın bir zamanların Nazi Almanyasına milli takımlarda oyanyan türk oyuncu sayısı 30 u bulmuş, 2015 yılına kadar alamanların milli takımı lejyoner takım olacakmış, öyle bahsediliyor futbol dünyasında.

Biz Aurelio yu kabullene ne dek daha doğrusu Aurellio yu mehmet yabana dek neler çekmiştik, yalanda yere ne elektirik, ne kadar zaman harcamıştık sonu olmayan paradoks larla.

Artık bence Alman veya Hollanda Alt yapı modelini uygulamanın zamanı gelmedimi, gelen genç jenerasyon u daha bilincli daha kültürlü futbolcular yapmak için ne kadar daha bekleyeceğiz. Yada bizden ne zaman Messiler, Dzeko, ibrahimovic ler, Etolar çıkacak.

Gurubumuzdaki takımlara bakıyorum, oyuncularının en az 3 tanesi avrupada elit liglerde top koşturan elit futbolcular ermenistan hariç... Ya bizde bir Tuncay var Türkiyede starda dı gitti ingiltereye stoke diye 2. sınıf takımda anca yer buldu. keza hamit hariiç üst sınıf takımlarda oynayan bir oyuncumuz yok daha.

Umarım gelecek olan ekip bir model belirleyip alt yapılarıda ona göre şekillendirir. yoksa biz daha çook world cupları tv den izleriz. :D

saygılar bol Reklamlı günler

Adwords sen nelere kadirsin...

Akşam kurumsal web sitemin css tasarım yaparken tarayıcımın 6.0 olduğunu fark ettim. Css kodlarının capraz tarayıcı denemelerini yaparken artık ie 7 ve 8 i dikkate alıyorum çünkü ie6 sıfırla css kolama tam bir eziyet oluyor.  Yeni formatlama yaptığımda sürüm yükseltmeyi unutmuştum. Google amcaya ie8 yükseltme diye yazdığımda karşıma çıkan tablo beni bir an için yıktı diyebilirim. Bizim tekelleşmeye karşı, yıllarca opensource ve ucuz yazılımın tarafı olan Google İnc. firefox a ihanet ediyordu... Para için ie8 reklamı yapıyordu. bunun nasıl mümkün olacağı konusunda biraz fikir çalışması yaparken, adwords ün yeni reklam kontrol sisteminin bu tür reklamlara nasıl izin verdiini merak ettim, Çünkü basit kelimelerde bile reklam kampanyaları açarken size 2-3 denetim süresi veren reklamları acmayan google böyle bir reklamı nasıl yayınlardı... Hemen fn+Prnt Scrn ile delilleri kaydettim ve ilk iş olarak blogumla paylaşıyorum.

Bu resimde anlaşılacağı üzere google amcam ie8 reklamını yayınlıyordu. Muhtemelen reklamın yayıncısı Microsoft corp. a yalakalık yapan birisi, böyle bir reklamın dikkat çekmesi epeyde büyük sükse yaratacaktır. Microsoft ve ie için...

Bol reklamlı günler görüşmek üzere

Merhabalar, canım blogum ben geldim....

Reklam çalışmaları, bayram, tatil v.s derken epey zamandır uzak kaldık. Umarım ben siz canın sıkılmamıştır internet aleminde. Bu arada blogger için kendi temamı tamamladım. Görünüm hoşunuza gitmiştir umarım.

Biraz karamsar bir tasarım oldu ama, siyah her zaman şık olmuştur.

Ayrı kaldığımız zaman diliminde elimde değineceğim epeyce malzeme birikti... bu malzemeler size uzunca zaman yetecektir. Kurumsal web sitemiz sunucu taşınmasından ötürü şuanda cevrim dışı... ve yenilenmesinin zamanıda gelmişdi... Artık kendi İYS sistemimi yazmanın zamanı gelmişti gibi düşünürken bir gece ansızın başladım ve 6 gün gibi bir zaman diliminde kodlama işlemini bitirdim.

Kodlama işlemini gerçekleştirirken yılların verdiği kullanıcı deneyimerimden o kadar çok içerik çıktı ki karşıma her şeyi karıştırmamak için bazı prensiblerimden fedakarlık yapmak zorunda kaldım :(

Hiç bir zaman kendimi bir programcı (coder) olarak görmedim, sürekli görsel objelerle uğraşan tasarım direktörlüğü yaptım. Bunları yaparken yılların vermiş olduğu deneyimle kullandığım sistemlerdeki eksiklikler iyice yer etmiş olacak ki bende kendi İYS sistemimi yazarken Wordprees, joomla, DLE v.s tüm sistemleri harmanlamaya çalıştım, database işleminde bunun çokta kolay olmayacağının farkına varmam 2 günüme neden oldu. En sonunda kısa sürede ihtiyaclarıma cevap verecek bir sistem hazırladım. Veri tabanında 3 adet tablo kullanması sunucumu yormayacak olması ve her türlü gösel tasarımların giydirilmesinin XHTML ve CSS formatlarında çok kolaylaşmış olması bana çok zaman kazandıracak gibi.

İlerki zamanda buradan siz takipcilerimle bu sistemi paylaşabilirim..

İncelenmesi gerekli bir site

Reklamcılıkta sınır tanımayan internet sektörü her gecen gün kendisini yenilediği çok bilindik bir gerçek ken bazı kariyer sitelreide kendi alanında çığır açmaya devam ediyor.

http://www.suisebak.com/ siteye girince ana sayfadaki model iş ilanları çok dikkat çekiyor.

özelliklede 4 nolu iş ilanı.

ben başvuruda bulundum bakalım hadi hayırlısı :)

Hoş geldin 3g ve yeni reklam pastası :)

Evt kısa bir süre önce tanıştığımız ama çokdandır beklediğimiz 3g hayatımıza girdi haydi hayırlısı :) Şuanki yoğunluktan dolayı adls mumla aratır bir halde hizmet veriyor. Hal böyleyken Gsm firmalarını aldı bir reklam merakı ve reng a renk reklamlar başladılar reklamlara. Özellikle Doğan grubu gazeteleri son sayfalarını 3g ye amade etmiş durumdalar. Turkcell Tv reklamları ile vadofone katlanır kitaplık reklamıyla 3g pastasından pay almaya çalışıyor.

Bir turkcell kullancısı olarak hala daha 2g de olduğumu itiraf edebilirim :) BB den 3 gün de 3g beni soğuttu :)

Ama yaratıcı reklamlar hala daha ilgimi cekiyor bakalaım sınırlıları ne akdar daha zorlayacaklar.